Sen her zaman benden bir adım daha öndeydin, daha fazla sevildin daha fazla özlendin. Hiç kimsenin yolları seninki kadar gözlenmedi. Hiç kimse senin kadar beklenmedi. Kimsenin uğruna seninkilerden çok gözyaşı dökülmedi. Daha fazla sabah ezanları duyulmadı uykusuz gecelerin ve yaşlı gözlerin ardından. Kimse için yanılıp tutuşulmadı bu denli; unutulmaya çalışılmadı bu denli kimse. Her hatırlandığında kimsenin yüreğine bu denli bıçaklar saplanmadı; böyle yaralar açılmadı. Hani kalbin bin parçalara bölünür ya onu ben kadar kimse hissedemezdi.
Şimdi başka gözlere baktığını bilmek aklımı firara verse de alıkoyamıyorum kendimi seni düşünmekten. Usanmıyorum düşlerimde her gece seni görmekten. Anılar her şarkıda bin defa tazelense de bıkmıyorum hatırlamaktan hain gözlerini. Her sigarada seni tâ derinlere çekmekten yorulmuyor nefesim. Seninle dolu olan her şeyi arıyorum, arıyorum lakin geçmişten anılardan gayri bir şey bulamıyorum. Sonra kendim yüklüyorum adını, simanı, ellerini, sevgini, aşkını her şeye. Her şeyde seni görür oluyorum; inciniyor yüreğim. Ama ne var ki ben acı dolmaktan da haz duyar oluyorum. Varsın bin parça olsun kalbim. Varsın seninle dolsun her nefesim. Sen olmasan da her anımda ben seni yaşıyorum.
Sensizliğimi seninle dolduruyorum uzun gecelerde. Soluksuz izliyorum, özlemle bakıyorum o gözlere sabaha dek. Yıldızım oluyor gözlerin. Seni izlemeye, seni özlemeye, seni sevmeye doyamıyorum.
Sen bir kez dönüp ardına bakmazken ben hep seni izliyordum. Dedim ya sevdam, sen benden bir adım daha öndeydin. Ardındaki sevdayı göremez oldun, yalan sevdalarla bir gelecek kurdun kendine. Gerçekler senin için yalan oldu. Benim sevdam gerçekti. Sen duymadın , görmedin , hissedemedin. ANLAMADIN.
Seni şimdi yalan sevdalarının karanlık uçurumuna bırakıyorum.
Ama unutma hiç kimse sen kadar sevilmedi ; ve kimse senin kadar vefasız değildi.